Bir psikologla görüşmek için randevu aldığımız zaman amacımız sıkıntılarımızdan, bizi rahatsız eden ya da değiştirmek istediğimiz şeyler hakkında konuşmak, paylaşmak ve onları değiştirebilmek için bir adım atmaktır. Bu sıkıntılarımızı bazen başkalarıyla paylaşmak istemeyiz. Belki de bu yüzden bir psikologdan destek alma ihtiyacı duyarız. Bu durumda teslim edilen bilgilerin gizli kalması önemli bir husustur. Eğitimleri boyunca psikologlara danışan gizliliğinin ve meslek etiğiminin önemi vurgulanır.
İyi bir psikolog, bireyin kendini ifade etme ve düşünce tarzına her zaman saygı duyar. Söylediklerini ve hislerini yargılamadan dinler.
Psikolog ve Danışan Gizliliği
Fransa’nın meslek yasasında (Code de Déontologie) altı ana prensip bulunur. Bunlardan ilki "Respect des droits de la personne", yani kişisel haklara saygıdır. Bu ilk prensibe göre profesyonel gizlilik çerçevesindeki psikolog, bireyin özel hayatını başka psikologlardan da olmak üzere korumalıdır.
Bir psikoloğun uyması gereken meslek gizliliği maddeler halinde şu şekilde sıralanmıştır:
- Psikolog profesyonel gizliliğe bağlıdır. Mesleği gereği, kendisine tabi tutulduğu Ceza Kanunu'nun 226-13 ve 226-14. Maddeleri ile tanımlandığı gibi kendisine emanet edilen sırların sakinidir. Ceza Yasasına göre, profesyonel gizlilik paylaşılamaz.
- Mesleğin çerçevesi ne olursa olsun mesleki gizliliğe saygı ile ilgili yükümlülükler uygulanır.
- Psikolog, danışanlarını 6 Ocak 1978 tarihli yasa uyarınca kendileriyle ilgili bir dosyanın tutulması ve bu haklara erişim hakkına bildirmelidir. Danışanlar, kendileri hakkındaki bilgileri reddetme hakkına sahiptir.
- Psikologun uyguladığı ya da araştırması sırasında gördüğü, duyduğu ya da anladığına kadar uzanan her türlü mesleki gizlilik, danışanı ilgillendiren her konuyla ilgili belgelerin korunması gerekmektedir.
- Yasal zorunluluklar haricinde, psikolog danışanının verdiği bilgilerin gizliliğine saygı duymak zorundadır.
Klinik psikoloji nedir ? Klinik psikolog kime denir ?
Klinik psikoloji öncelikle klinik psikoloğa özgü metodolojik bir tutumla, ardından görüşme, gözlem ve değerlendirme araçları gibi klinik tekniklerin kullanılması ile karakterize edilir.
Her klinik psikolog kendi aracını seçmekte serbesttir. Pierre Angel’in bize hatırlattığı gibi (2007, s.1) klinik psikoloji bir disiplin olarak « kişiyi bireysel ele alıp, kişinin kendi özelliklerini dikkate alarak kişilerarası ilişkilerini, duygularını, hayal gücünü ve bilişsel işleyişini anlamayı amaçlamaktadır ».
Fransa’da klinik psikolog ünvanına sahip olmak için üç yıllık psikoloji lisans eğitiminin ardından 2 yıl klinik psikoloji ve psikopatoloji Master programını tamamlamak gerekir. Psikoloğun bu iki yıllık uzmanlık eğitimi boyunca zorunlu staj saatlerini doldurmuş olması ve Master bitirme tezi yazması gerekmektedir.
Klinik psikologlar klinik durumlarla ilgilenen psikologlardır. Çok farklı psikopatolojilerle ilgilenirler. Klinik psikologlar bir çok iş alanında çalışabilirler; hastane, klinik, dernek ve yardım kuruluşları, sosyal hizmetler, bakım evleri, huzurevleri, liberal gibi… Bu iş alanlarında bir çok farklı psişik durumlarla ya da psikopatolojilerle ilgilenirler.
Öncelikle belirtmek gerekir ki klinik psikologlar tıp doktoru değildirler. Klinik psikolog kesinlikle ilaç yazamaz - ilaç yazabilme yetkisine sahip olanlar psikiyatrlar, yani doktorlardır. Klinik psikoloji her ne kadar daha çok psikiyatri ve medikal klinikte yer alsa bile davranışsal problemlerle de ilgilenir.
Klinik psikologlar bireyleri içinde bulundukları duruma göre ele almalı, hikayesini dinlemeli, incelemeli ve buna göre bir terapi tarzı belirlemelidir. Klinik psikologlar sanıldığının aksine tavsiye vermezler, bireyin sıkıntılı bulduğu durumları daha iyi anlamalarına ve çözüme ulaşmayı kolaylaştırmaya yardımcı olurlar. Her bireyi kendi hikayesiyle, geçmişiyle, duygularıyla, zorluklarıyla bireysel olarak ele almak, analiz etmek ve danışanla beraber ortak bir çalışma içine girmek önemli bir husustur.
Psikolog seçerken dikkat edilmesi gerekenler
- Psikoloji lisans diplomasıyla beraber iki yıllık uzmanlık (master) diplomasına sahip olması,
- Güçlü analitik ve sentez becerileri olması,
- Duruma uyum ve dinleme becerisi olması,
- Etik anlayışı ve danışan gizliliğine önem vermesi,
- Konsantrasyon, titiz ruhlu ve organizasyon becerileri olması,
- Açık görüşlü olması, yargılamaması,
- Danışanın duygu ve içinde bulunduğu duruma saygı göstermesi,
- Terapistin, danışanla arkadaşlık ya da tanışıklık ilişkisinin olmaması,
- Gerekli olduğu zaman başka bir profesyonele yönlendirebilmesi,